DEM Parti İzmir adayı Akın Birdal, 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlere ilişkin açıklamalarda bulundu. Birdal, İzmir’de küskün CHP’lilerin DEM Parti’ye yöneldiğini belirtirken seçimlerden sonra yeni bir çözüm süreci gelişebileceğini söyledi.
Kısa Dalga Podcast’te Kemal Göktaş’ın Zor Soru programına konuk olan İHD Genel Başkanı ve eski milletvekili Akın Birdal, “1 Nisan’da farklı bir Türkiye’ye uyanacağımızı düşünüyorum. Taşların yerinden çok oynayacağı bir seçim olacak. DEM’in alacağı oy yüzdesi bu bağlamda önemli olacak. Yeniden böyle bir görüşmenin (çözüm süreci) kapısını aralayabilir diye düşünüyorum ben” ifadelerini kullandı.
Seçim atmosferini değerlendiren seçmenin genel olarak cansız olduğunu ancak duırumun İzmir’de farklı olduğunu belirtti Birdal, “Büyük bir heyecan dalgası yayılıyor. Çünkü kendilerinden olan adayların gösterilmiş olması bir heyecan yarattı. Biliyorsunuz bizde eş başkanlık sistemi var. Benim insan hakları mücadelesinde yol arkadaşım, Türkan Arslan avukat arkadaşımla beraber eş başkan adayıyız. Son ana kadar Ankara’da DEM ve CHP Genel Merkezi’nde Kent Uzlaşısı adı altında görüşmeler sürüyordu. Adana, Mersin, İstanbul gibi birtakım kentler için, İzmir de bunlardan biriydi. DEM Genel Merkezi’nden Tunç Soyer ismi üzerinde bir destek bildirilmişti. Ama sonra, biliyorsunuz, Cemil Tugay, Özgür Özel’e genel başkanlık yarışında destek verdiği için aday gösterildi. Ama İzmir’de Tunç Soyer’e yönelik bir beklenti vardı, sempati vardı. Halkın arasında olması, vaatlerinin bir kısmını da yerine getirilmesi… Bu (Soyer’in aday gösterilmemesi) CHP’de bir yarılmaya ve kırılmaya neden oldu. Sadece kendi tabanımız mobilize olmadı, bizim adaylık açıklandıktan sonra, seküler kesimde CHP’ye oy vermeyeceğini ve sandığa gitmeyeceğini söyleyenler, şimdi kendilerine seçenek yaratılmış olmasından ötürü bize teşekkür telefonları açıyorlar” dedi.
CHP Afyonkarahisar adayı Burcu Köksal’ın DEM Parti sözlerine ilişkin konuşan Birdal, “Gerçekten bunların adını iyi okumak gerekir. Sizin de bildiğiniz gibi rastlantı değil bu. Değişimden dönüşümden demek ki anladığı bu. Ama bunlar hüsrana uğrayacaklar, biliyor musunuz? Bu ısrarcı, tutumcu, grupçu, dar anlayışının ne demokrasiye, ne şu anda toplumun gereksinmesi olan barışa, huzura, adalete hiçbir faydası yok. Sadece sözde kalıyor. Hangi saikle, nasıl koruyorlar Burcu Köksal’ı? Yani bu kabul edilebilir durum değil. Demokrat CHP’lilerde büyük bir burukluk yarattı bu. Sayın İmamoğlu buna hemen karşı tepki koydu ve doğru bir tepkiydi. Ya kendisine iş bulmalı ya da başka bir parti bulmalı diye. Ve dün de katıldığı bir toplantıda yine 6-7 milyon oyu olan, ya da seçmen olan bir kitleye hain mi diyeceğiz diye sordu ama oradan yine bir kadın arkadaş kalktı ”Evet’ dedi. Şimdi gerçekten bizim galiba bir demokrasi ve barış kültürüne ve bir arada yaşama kültürüne bir gereksinmemiz var” diye konuştu.
Çözüm sürecine yönelik “İktidar kaynaklı olmayan bir barış talebini toplumdan yükseltme olanağı hala var mı sizce?” sorusunu yanıtlayan Birdal, “Evet, özellikle 1 Nisan’da farklı bir Türkiye’ye uyanacağımızı düşünüyorum ben. Ve bu seçimler salt, kimin belediye başkanı ya da il genel meclisi üyesi olacağından çok taşların yerinden çok oynayacağı bir seçim olacak. DEM’in alacağı oy yüzdesi bu bağlamda önemli olacak. Yeniden böyle bir görüşmenin kapısını aralayabilir diye düşünüyorum ben. Çünkü bir olgu, önemli bir sonuç alınacak. Zaten bölgede bu (DEM’in başarılı olacağı) biliniyor.. Ama tabii yine seçimlerin demokratikliğine, güvenliğine büyük bir gölge düşürülüyor. Bakın bölgede 54 bin sahte seçmen kaydı taşındı oraya. Bu olacak bir şey değil ve bu sadece DEM’in sorunu olmamalı. Yani demokrasi isteyen diğer toplumsal ve siyasal muhalefetin de gündemine girmeli ve karşı çıkılmalı. Ortadoğu’daki gelişmeler ve uluslararası neoliberal kapitalist sistemin yaklaşımı ve Ortadoğu’daki emperyal emellerini talih etmek gerekiyor. Türkiye’de her şey olabilir. Olmaz olmaz… O nedenle umutlu olmak gerekiyor” dedi.
(HABER MERKEZİ)